Yusuf Kırımlı

Farmasonlar ve Cumhuriyet



Farmasonlar ve Cumhuriyet

 

ÖZET

 

Dünya üzerinde kurulu olan gizli örgüt ve tarikatların içinde bulundukları durumlar ve yapılanma amaçlarını içermektedir. Bu konular dâhilinde köken ve bölgesel faaliyetlere de yer verilmektedir. Tarihin tozlu sayfaları bu bağlamda açılmakta ve kendini göstermektedir. Konuların başlangıç noktaları ve günümüz siyasi dengesi konu içersinde yer almaktadır.

 

FREEMASONS (SUMMARY)

 

Sects that are installed on the world in which a secret organizationand contains exceptions and restructuring objectives. These issuesare also included within the origin and regional activities. Opened the dusty pages of history, and shows itself in this context. Starting pointsand the present political balance of the issues are within the subject.

 

1.GİRİŞ

 

Farmasonluk Anglosakson İskoç kökenli büyük sermaye sahibi Yahudiler tarafından kurulan ve dünya siyasetinde etkin rol oynayan gizli bir örgüt yapılanmasıdır. Diğer bir değişle istihbarat kolları bulunan ve dünya üzerinde büyük bir güce sahip olan gizli bir tarikattır. Yapılan bazı araştırmalara göre 1.Haçlı Seferleri ile ( 1095-1099) Kudüs’de kurulmuştur. Süleyman Mabedini yıkmak isteyen 14 kılıç şövalyesi mabedin en alt katında gizli bir bölmede büyük bir hazine bulmuştur. Ve bu hazineyi Avrupa’ya taşıyarak, ellerinde bulunan bu sermaye ile dünya siyasetine yön vermeye başlamışlardır. Farmasonluk ve İlluminati birbirine düşman iki farklı örgüt olmasına rağmen dünya görüşleri ve amaçları birbirlerine paralellik göstermektedir. Her iki örgütte Dünya’nın merkezden yani tek bir devlet tarafından yönetilmesi gerektiğini söylemektedirler. Ayrıca her iki örgütte din, vatanseverlik ve milli benlik gibi unsurları toplumun kafalarından silinmesi gerektiğini ve sadece pozitif bilimlerle aydınlatılması gerektiğini savunmaktadırlar. Farmasonları anlamanın en kolay yollarından biriside onların geçmişlerini ve değer verdikleri unsurları öğrenmekten geçmektedir. Bu konu çerçevesinde ilk olarak Süleyman Mabedi’ni ele almak daha doğru olacaktır. (wikileaks.org)

 

2.SÜLEYMAN TAPINAĞI (MABEDİ)

 

Kudüs Tapınağı ya da Kutsal Tapınak, (İbranice: "Kutsal ev"), Kudüs'ün Eski Şehrindeki Tapınak Tepesinde (Har Habayit) bulunan ve Yahudilerce kutsal sayılan tapınak. Klasik Musevi inancına göre, Tapınak fiziksel dünyada Tanrı'nın tecellisinin simgesel ayak taburesidir.Birinci Tapınak, Kral Süleyman tarafından MÖ 957 yılında yaklaşık 7 yıllık bir sürede cinler eli ile inşa edilmişti. Antik Museviliğin merkeziydi Tapınak, Musevi inancının merkezinde bulunan ShilohNov ve Givon'da bulunanlarla beraber Musa'nın buluşma çadırı (taşınabilir Musevi tapınağı) ile yer değiştirmiştir. İlk tapınak MÖ 586 yılında Babil’lilerce tahrip edilmiştir. Yeni tapınağın yapımına MÖ 535'de başlanmış olup bir süre ara verildikten sonra inşaat MÖ 521'de yeniden başlamış, MÖ 516 yılında tamamlanmasının ardından MÖ 515 yılında ibadete açılmıştır. Ezra Kitabı'nda bahsedildiğine göre, Tapınağın yeniden inşasına Büyük Cyrus izin vermiş ve Büyük Darius'da onaylamıştır. Yaklaşık 500 yıl sonra İkinci Tapınak, MÖ 20 yılında Kral Herod tarafından yeniden tamir ettirilmiş ve daha sonra Romalılar tarafından M.S. 70 yılında tahrip edilmiştir. Her ne kadar Tapınak uzun süre önce tahrip edilmiş olsa da, Batı duvarı hala ayaktadır ve uzun yıllardan beri tapınak yapısının ayakta kalan tek duvarı olduğuna inanılır. Bir İslam mabedi olan Kubbe tüs Sahra tapınak alanına 7. yüzyıl sonlarında inşa edilmiştir ve yine tapınak avlusunda yaklaşık aynı dönemde yapılmış olan Mescid-i Aksa bulunur.

 

Musevi Eskatogya’sı Mesih’in gelmesinden önce buraya Üçüncü Tapınak’ı inşa edilmesini planlamaktadır ve bu yüzden Ortodoks ve Muhafazakâr Musevilik taraftarları bir gün Tapınağını inşa edileceğini ummaktadır.30 Ağustos 2007 tarihinde, boru hattı döşenmesi sırasında İkinci Tapınağın kalıntıları ortaya çıkmıştır. Ardından kısa bir süre sonra Ekim 2007'de arkeologlar tarafından Birinci Tapınağın kalıntılarına da ulaşıldığı açıklanmıştır. İbranice yazılarda yapıya verilen isimler Beit Hamikdash ya da "Kutsal Ev" dir ve Kudüs'te bu isimle anılan tek tapınaktır. Tapınak aynı zamanda Tanah'da, Beit Adonai (Tanrı'nın Evi) ya da kısaca Beiti (Evim) ya da Beitechah (Eviniz) olarak da adlandırılmıştır. Süleyman Mabedi, Tanrı tarafından Kral Davud'a verilen özel bir plan temel alınarak yapılmıştı. Davud bu tapınağı inşa etmeyi umut etmişti ancak Tanrı ona, Birinci Tapınağı oğullarından birisinin yapacağını söyledi. Davud, saltanatı sırasında tapınak için gerekli olan ve ahşap, büyük temel taşları, altıngümüşbronz ve kullanılacak olan diğer metaller gibi işlenmemiş malzemeleri toplamaya başladı. Tapınak, Ahit Sandığı evi ve başta İsrailoğulları'na olmak üzere tanrıya ibadet edebilecek her milletten insanlar için tasarlanmıştı. Birinci ve İkinci tapınakların Museviliğe adanmış olduğunu söylemek bir hata olacaktır çünkü bu inanç sistemi bir kaç yüzyıl sonra şimdi Irak olarak bilinen Antik Babil'de biçimlendirilmiştir. Kitab-ı Mukaddes'te, Yehuda (Davud) Krallığı vatandaşlığı ile ilişkili olarak Yahudi teriminden ilk kez bahsedilmesi, birinci tapınağın tahrip edilmesinden (Bu olay yaklaşık olarak MÖ 590 yılı civarında gerçekleşmiştir) hemen önce yaşamış olan ve Yehuda (Davud) Krallığı'nın son yöneticisi olan Kral Zedekiah'tan önce olmamıştır.Süleyman Mabedi olarak adlandırılan ilk tapınak, Kral Davud ve Süleyman idaresi altından birleşen İsrailoğulları'ndan 12 kabilenin mensuplarınca inşa edilmişti. Süleyman'ın saltanatının ardından tahta çıkan oğlu Rehoboam'ın kibirliliği nedeniyle, İsrailoğullarından 10 kabile birlikten ayrılarak Kuzey İsrail Krallığı’nı kurarlarken, Yehuda, Bünyamin ve Levi kabilesinin çoğunluğu Yehuda Krallığı’nda kaldılar. İkinci Tapınak, Nebukadnezar'ın 6. yüzyıldaki sürgününden geriye kalan Yahudiler tarafından tekrar inşa edildi. Diğer 10 kabile ise Asur krallığı tarafından yıkılan krallıklarından sonra, bir kaç yüz yıl önce dağılmışlardı (Besalel, 2002,III/786)

 

Süleyman mabedinin Yahudiler için önemini belirttiğimiz kaynakların dışında birçok kaynakta görmek mümkündür. Bu bilgiler ışığında Yahudi olan fakat insanlığın kurtuluşunu dinde değil pozitif bilimlerde gören sapkın bir tarikat oluşunu anlamak çokta zor olmayacaktır. Sapkınlıktan bahsedilen konu ise yaşayış tarzları ile yaptıklarının tamamen birbirine aykırı olmasıdır. Söylemler ile yapılanlar arasında birçok farklılık bulunmaktadır. Bu farklılıklar örgüt yapılanmalarının içinde bulunduğu durum ve vaziyeti gözler önüne sermektedir. Bu konuların dışında Dünya siyasetinde bulundukları etkin rolü Amerika’nın Keşfiyle de görmekteyiz. Kristof Kolomb hakkında bilinmesi gerekenler aşağıda şöyle sıralanmaktadır.

 

3.KOLOMB YAHUDİYDİ

 

Muharref Tevrat'ı ezbere bilecek kadar dindar bir Yahudi olan ve en büyük düşü Kudüs'teki Süleyman Tapınağı'nı inşa etmek olan Kristof Kolomb, hayatının en önemli kararını verip yola çıkarken macera peşinde koşuyor olabilirimiydi? Klasik anlatımlarda sıkça rastlanan para ve şöhret hırsı, bu denli sofu bir Yahudi’nin böyle bir yolculuğa niçin çıktığını açıklamak için yeterli sayılabilir miydi? Kuşkusuz hayır... Kolomb'un "Kutsal ve Siyonist" amaçları çeşitli Yahudi kaynaklarında vurgulanıyor. David M. Eichhorn, şöyle diyor: "Kolomb, gerçekte Yeni Dünya için ayrılıyordu. Aslında bu Yeni Dünya'nın varlığını önceki Vikingli kâşiflerin araştırmalarından biliyordu. Esas gizli amacı, güçlü Yahudi dostları için bir yer bulmaktı." Amerikan The New Republic dergisinin yazdığına göre, Yahudi tarihçi Simon Wiesenthal da Kolomb'un İspanya'dan sürülen Yahudilere yeni bir yurt bulmak için yola çıktığına inanır. Buna göre Kolomb'un amaçlarının başında Osmanlı (yani İslam) karşıtı bir cephe oluşturma ve Kudüs'teki Kutsal Süleyman Tapınağını inşa etmek için "finansman" bulma özlemi geliyordu.

 

Kolomb'un yolculuğunun amaçları:

 

1. Hıristiyan Kral Prester John'a ulaşarak Osmanlı'ya karşı ikinci bir cephe açmak.

 

2. Kutsal yerleri kurtararak, 'Süleyman Tapınağı'nı yeniden inşa etmek...

 

3.1.AMERİKA YOLCUĞULU YAHUDİLERE YURT BULMA ARAYIŞIYDI

 

Kolomb'un 1481 yılında tuttuğu günlüğünde Flavius Josephus'dan bölümler var. Josephus'un notları arasında 'Ophir' ülkesinden bahsediliyor. (Altın ülke) Zengin altın yatakları olan bu ülkeden çıkaracağı altın ve elmas ile Süleyman Mabedi'ni yeniden inşa ettirmeyi düşünüyordu. Tüm bunlar, Kolomb'un yolculuğuna önemli bir metafizik boyut olduğunu göstermektedir. Bunun bazı görünür işaretleri de vardır. "Yahudi Ansiklopedisi" Encyclopaedia Judaica, Kolomb'dan söze derken, onun yola çıkarken ilginç bir Yahudi ritüelini uyguladığını bildiriyor: Kolomb, bütün hazırlıklar tamam olmasına rağmen, yola çıkmak için tam bir gün görünür hiçbir neden olmamasına rağmen beklemiştir. Judaica, Kolomb'un yola çıkmaktan uzak durduğu günün, Yahudi takvimine göre Av ayının dokuzu olduğuna dikkat çekiyor. Çünkü Av ayının dokuzu, Süleyman Tapınağı'nın yıkıldığı gündür ve bu gün Yahudiler oruç tutarak, tapınağın yıkılışının yasını tutarlar. Anlaşılan Kolomb, kutsal yolculuğunun tarihini de, kutsal Yahudi geleneklerine göre belirlemiştir. Süleyman Tapınağı ile ilgili geleneklere... Tapınağın yıkıldığı günü dini kurallara uygun olarak yas tutarak geçiren Kolomb, ertesi gün Yeni Dünya'ya doğru yola çıkmış ve tarihin göreceği en büyük katliamlardan birine zemin hazırlamıştır. Kolomb’un Yeni Dünya'ya ayak bastığı 12 Ekim 1492 tarihi ise, Yahudi takviminin bir başka önemli günüdür:

21 Tişri 5253, yani Sukkot'un son günü, Hoshana Rabba. Tüm bunlardan, Kolomb'un iki büyük hedefi olduğu ortaya çıkıyor; Yahudiler için iyi bir toprak bulmak ve yeni zenginlikler elde ederek Mesih'in yeryüzüne geliş alameti olarak sayılan Süleyman Mabedi'ni inşa için güç sağlamak... Kolomb’un yolculuğunu kimlerin organize ettiğini, kimlerin bu iş için "lobi" yaptıklarını incelediğimizde ise, yolculuğun söz konusu kutsal amaçlar için düzenlenmiş organize ve planlı bir hareket olduğu daha da kesinlik kazanıyor. Bu iddiaları ise birçok Yahudi kaynağından bulmak mümkündür. Genel bilgi için ‘’Encyclopedia Judaica’’ bakınız.

          Kolomb'un Ardındaki Yahudiler Kolomb'un seferi bir günde karar verilmiş bir yolculuk değildi. Olamazdı da; çünkü zamanın şartlarında okyanusa açılarak Batı'ya doğru ilerlemek son derece büyük ve riskli bir işti. Kral ve Kraliçe'nin buna izin vermesi, bu iş için kaynak ayırmayı kabul etmesi, uzun ikna ve "lobi" çabalarının sonucunda olmuştu. Kral ve özellikle Kraliçe'yi Kolomb'u desteklemeye ikna edenler ise Yahudilerdi. Kolomb'un en büyük destekçileri, üçü de birer "konverso" (görünüşte Hıristiyanlığı kabul etmiş Yahudi) olan Luis de Santagnel, Gabriel Sanchez ve Isaac Abrabanel idi. Kolomb, bunların yanı sıra, yine bir Yahudi olan Abraham Ben Samuel Zacuto'nun çizdiği astroloji haritalarından ve onun öğrencisi olan bir başka soydaşının, Joseph Vechinho'nun geliştirdiği astrolojik yön bulma aygıtlarından yararlandı. Bu kişilere tek tek baktığımızda, son derece ilginç gerçeklerle karşılaşıyoruz...Santagnel, Kral'ın hazineden sorumlu genel müfettişiydi ve Kolomb'u Kral'ın huzuruna çıkaran, sonra da onun lehinde Kral'a telkinlerde bulunan en önemli isim o oldu. Santagnel, ayrıca Kral ve Kraliçe'yi Kolomb'un finansmanı için gerekli parayı kendisinin kolaylıkla bulabileceğini söyleyerek ikna etti. Gerçekten de Kolomb'a hazineden tam 1.140.000 maravedi vererek yolculuğun finansmanını sağladı. Kolomb, yolculuğundaki gelişmelerle ilgili ilk mektubunu da ona yazdı. Gerçekte Yahudi kimliğini koruduğunun en önemli işaretlerinden biri ise nüfuzunu sürekli olarak Yahudilere destek olmak için kullanmasıydı.Saraydaki diğer konverso Gabriel Sanchez ise, İspanya'nın iki krallığından biri olan Aragon'un hazine bakanıydı. O da Kolomb'a finansman sağladı. Kolomb'un yolculuğu ile ilgili mektup yolladığı ikinci kişi oydu. Bu mektupta amaçlarına yönelik çalışmalarını açıkça belirterek teşekkürlerini iletmekten kaçınmamıştı ve katliamlara başlamıştı.

          Isaac Abrabanel ise Kolomb'a yardım edenler içinde gerçekte en önemli kişiydi. Çünkü Kolomb'a önemli para desteği veren Abrabanel, bu teknik yardımının yanı sıra olayın metafizik boyutunu da hesaplayanların başındaydı. İspanya'daki Yahudi toplumunun önde gelen isimlerinden olan Abrabanel, ünlü Kabalacı hahamlardan Joseph Abraham Hayyun'dan Kabala ve Talmud eğitimi almıştı. (Kabala: Yahudi Mistisizminin kaynağı. Bâtıni ilimlerin ve büyünün temel kaynaklarından biri olarak kabul edilir). Abrabanel, kilit bir isimdi; 1484 yılında Kral ve Kraliçe'nin emrine girmiş ve ülkedeki vergi toplama işini denetlemek üzere tam yetkiyle atanmıştı. Önemli icraatlarından birini, Granada'daki Müslümanlara karşı girişilen savaşı finanse etmekle yaptı. Müslüman katliamı ile noktalanan savaş, Abrabanel tarafından verilen 1,5 milyon altın duka sayesinde kazanılmıştı. Abrabanel, tüm bu politik çalışmalarını yaparken, bir yandan da Mesih'in gelişi ile ilgili Kabalistlik çalışmalarla ilgileniyordu. Mesih'in gelişinin yakın olduğunu öne süren üç kitap yazdı: Ma'yeni ha-Yeshu'ah, Yeshu'ot Meshiho ve Mashimi'a Yeshu'ah. Bu kitaplarında Mesih ile ilgili kehanetleri inceliyor ve bunlar üzerine yorumlar yapıyordu. Mesih geldiği zaman tüm Yahudilerin Vaat edilmiş Topraklarda yaşayacağını ve Mesih'in tüm diğer milletleri de İsrail'in egemenliği altına alacağını müjdeledi. Abraham Ben Samuel Zacuto ise, Kolomb'un yolculuğuna Kabalistlik güçler katan bir diğer isimdi. Devrin en önemli astroloji uzmanı olan Zacuto, aynı zamanda da Kabala konusunda uzmanlaşmış bir Yahudi’ydi. Ortaçağ'ın en büyük Yahudi filozofu olan Maimonides'in çalışmalarını ve ünlü Kabala çalışması Sefer ha-Kabbalah'ı incelemişti. Bu ilhamlardan yola çıkarak astroloji ile ilgili Sefer ha-Yuhassin adlı kitabını yazdı. Kolomb, Zacuto'nun astrolojik bulgularından büyük ölçüde yararlanarak denizde yolunu bulmuş, hatta bunlar sayesinde Yeni Dünya'daki yerlilere önceden bir güneş tutulmasını haber vererek onları metafizik güçleri olduğuna inandırmıştı. Zacuto'nun çalışmalarından yararlanan bir başka "kâşif" ise Vasco da Gama oldu. Gama'nın yolculuğunun bir başka ilginç yanı da, gemideki yol göstericilerin, haritacıların ve tercümanlarının çoğunun Yahudi olmasıydı
. Zacuto, çalışmalarında temel kaynak olarak Zohar ve Aggadah gibi kabalistlik Yahudi geleneklerini kullanıyordu ve en önemlisi yaptıklarını "keşfe" çıkan Yahudi denizcilere destek olması için yapıyordu. Çalışmalarının, Hıristiyanlar ile yürüttükleri mücadelede Yahudilere yardımcı olmasını umduğunu açıkça yazdığı yazılarında belirmiştir.

           Zacuto'nun öğrencisi olan Joseph Vechinho da bir Yahudi’ydi ve Yeni Dünya'ya doğru yolculuğa çıkmadan önce soydaşı olan Kolomb'a giderek Salamanca Üniversitesi'nde onunla tanışmış ve ona ustası Zacuto'nın çizdiği haritaları ve kendi geliştirdiği astronomik yön bulma araçlarını onlara sunmuş ve yardımcı olmaktan kaçınmamıştır. Bütün bu tablo, Kolomb'un çıktığı yolculuğun arkasında büyük bir "ırk dayanışması" olduğunu göstermektedir. Bunun az önce incelediğimiz gibi iki büyük amacı vardı; Süleyman Tapınağı'nı yeniden inşa etmek için güç kazanmak ve Yahudiler için "iyi bir yer" bulmak. Nitekim öyle de olacak, Kolomb'un keşfettiği "Yeni Dünya", Yahudiler için "iyi bir yer" ve stratejik bir merkez olarak şekillenecekti.
2 Ağustos 1492 gece yarısı, İspanya'nın güney sahilinde nispeten küçük bir liman olan Palos'ta Kristof Kolomb'un üç gemisi Amerika kıtasının keşfi ile sonuçlanacak yeni bir sefer için demir alırken önemli sayılan limanlarından Cadiz ve Sevilya kendilerini kurtaracak birilerini beklemekte olan İspanyol Yahudileri "Sefaradlar ile tıklım tıklım dolu idi.

İspanya Kralı Aragon'lu Ferdinand ile Kraliçe Kastilya'lı İzabella 31 Mart 1492 de imzaladıkları "Kovma Fermanı" ile "Kralık sınırları içinde yaşayan Yahudilerin, karılarının, çocuklarının ve hizmetkârlarının, yaşları ne olursa olsun... Katolikliği kabul etmelerini... " istiyor, aksi halde  "... İyice düşündükten, salim kafa ile mütalaa ettikten sonra emrediyoruz ki Krallığımızda yaşayan tüm Yahudiler kovulsun ve bir daha hiç dönmesinler... " diye buyuruyordu. Bir kısmı -kerhen de olsa- din değiştirirken, inançlarını ve geleneklerini feda etmektense evlerine, mallarına, ölülerine veda etmeyi yeğleyen çoğu Yahudiler sığınabilecekleri bir yurt arıyordu

 

 

 

3.2.KOLOMB’UN BAŞLATTIĞI ETNİK TEMİZLİK OPERASYONU

 

Son dönemlerde Kolomb ile ilgili olarak çevrilen filmlerde, sık sık Kolomb'un gerçekte yerlilere çok insancıl yaklaştığı, vahşetin emrini dinlemeyen bazı adamlarınca gerçekleştirildiği izlenimi verilmektedir. Ancak, gerçekler bu pembe tablodan çok farklıdır. Kolomb Amerika'yı keşfettiğinde 30 milyon Kızılderili yaşıyordu. Şimdi 2 milyonluk kayıp bir ırk oldular. Kolomb, asırlar sonraki soydaşlarının "en iyi Filistinli ölü Filistinlidir" şekline dönüştüreceği sözünü uygulamaya koymuş, "en iyi yerli ölü yerlidir" teorisini geliştirmişti. O da, yine asırlar sonraki soydaşlarının Filistinlilere yapacağı gibi yerlileri insan olarak görmüyordu. Attali, "adanın huzurlu yerlilerinden bazıları onları karşılamaya gelmişlerdir. Colombus onları insan olarak kabul etmemektedir" diyor. Katliam, Kristof Kolomb'la başladı. Kolomb keşfettiği yerlerde İspanyol kolonileri oluşturmaya hız verdi. Yerlileri köleleştirdi. Vergilendirilen yerlileri İspanya'ya altın ödemekle yükümlü kıldı. Hükümdarların izniyle yetki alanı içindeki ticari işlemlerden yüzde on pay alıyordu. Kolomb ayrıca köle ticaretini de ilk başlatan kişiydi.

 

3.4.YENİDÜNYADA İBRANİ KOLONİLERİ

 

Kabalacı Kolomb'un, yola, Mesih Planı'na uygun olarak, "Yahudiler için iyi bir yer" bulma amacıyla çıktığını incelemiştik. Kolomb, amacına ulaştı ve gerçekten de Yahudiler için "iyi yerler" buldu. Avrupalı Yahudiler, Yeni Dünya'da oluşan sayısız koloniye akın ettiler. İşin önemli yanı, bu bölgelerin ekonomisini, hiç abartısız, neredeyse ele geçirmeleri ve Amerika kıtasının sömürülmesinde başı çekmeleriydi. Yahudi tarihçi M. Kayserling şöyle der: "Yahudilerin İspanya'daki tarihleri sona erdiği anda, Amerika'daki tarihleri başladı. Engizisyon, İber Yarımadasındaki İbranilerin sonu olurken, batı yarıküredeki kıtada onların başlangıcı oldu." Amerika'nın batılılar tarafından ilk sömürgeleştirilen bölgeleri güney kısımlarıydı. Altın ve sömürülecek hammadde bulma hırsıyla dolu Portekizliler ve İspanyollar tarafından başlatılan bu soygun stratejisi nedeniyle kıtanın bu bölümü Latin Amerika adını alacaktı. İşin ilginç tarafı, bu sömürgeci "Latin"lerin arasındaki Yahudilerin dev bir role sahip olmasıydı. Encyclopaedia Judaica şöyle yazıyor: 

       

 ‘’Amerikan toprağına ayak basan ilk Avrupalı, Kolomb ile birlikte yola çıkmış olan bir Yahudi dönmesiydi: Luis de Torres. Torres, Kolomb'la birlikte denize açılmadan bir gün önce vaftiz olup Hıristiyanlığı kabul etmişti. Portekiz ve İspanyol marranoları (Yahudi dönmeleri) yeni kıtanın potansiyelini hemen fark ettiler. Bu yeni kıtaya yerleşenlerin başında da onlar geliyordu. Bazıları Meksika'yı fetheden Cortes ve onun askerleri olan 'conquistadores'lara eşlik etti... Yeni Dünya'ya yerleşen marranolar oldukça etkin bir konuma geldiler. Kıtanın Avrupa'yla olan ithalat-ihracat ilişkisini onlar kontrol ediyordu. Kendi aralarında gizli bir dini örgütlenme kurdular. Ayrıca Avrupa'daki dindaşlarıyla da yakın ilişki içindeydiler.’’ (Recep Ertürk-Hayati Tüfekçioğlu, (ed.), 500. Yılında Amerika, Bağlam Yayınları İstanbul, 1994; Kristof Kolomb, Seyir Defterleri, Keşif Yolculukları Günlüğü, Trc. : Sait Maden Çekirdek Yayınları, İstanbul, 1999 )

 

Tarihe verdikleri yön ve oynadıkları etkin siyaset birçok kez önüne serilmiştir. Bunların başında ise, Amerikan başkanı Abraham Lincoln suikastı, Kennedy suikastı ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulması gibi. Cumhuriyetin kurulmasında ise oynadıkları etkin rol bazı teorileriyle birlikte karşımıza çıkmaktadır. Diğer bir yandan Erzurumlu Mehmet Bey kızına yazmış olduğu mektuplarda M. Kemal Atatürk’ün bir farmason olduğunu ülkeyi masonların elinden kurtarmak için görevlendirdiğini anlatmaktadır. Yazdığı 5 mektuptan sadece 1 i kızına ulaşan mektupların 4 ünün ülkeye girmeden farmasonlar tarafından yok edildiği diğer bir komplo teorisidir. Bu mektuplarda 2.Abdülhamit’e yoğun bir şekilde kızdığı söylenmektedir. Kızmasının sebebi de bu konu dâhilindedir 2.Abdülhamit ülkeyi masonların elinden kurtarmak için yine aynı tür bir örgüte teslim ederek Atatürk’ü samsuna yollamıştır. Bu detaylar ülkemize ulaşan 1 adetlik nüsha mektupta yer aldığı söylenmektedir. Ülke İngilizlere hizmet eden mason tüccarların ve sermaye sahiplerin eline geçmiştir. Bunun üzerine 2.Abdülhamit farmason olduğunu bildiği Atatürk’ü Samsuna yollamıştır. Farmasonların ve masonların birbirlerine olan düşmanlıklarını bilen padişah böylece ülkenin geleceğini farmasonların eline bırakmıştır. Farmasonların etkin siyasetleri sayesinde Yunan devleti hariç tüm devletler savaşmadan ülkemizden çıkmışlardır. Tarih sayfalarını meşgul etmek içindir olsa gerek Yunanistan gibi yeni bir devletle küçük savaşlar yapmamızı da planlayanlar farmasonlar olmuştur. Cumhuriyet kurulduktan sonra ise farmasonlar ve masonların savaşlarını ülke içinde görmekte mümkündür. Atatürk’ün kapattığı ve ülkemizde yasakladığı mason dernekleri, Atatürk e yapılan suikastlar, Atatürk ün vefatının ardından büyük bir hızla İsmet Paşanın emriyle mason localarının açılması, Adnan Menderes ile suikast sonucu öldürülen Taksim Aydınlanmışlar Büyük Mason locası başkanının öldürülmesi, Adnan Menderesin idamı gibi birçok iç meselelerde dış güçleri ve ülkemizin içindeki düşman oluşumları görmem mümkündür. Günümüzde ise ülkemizde mason ve farmasonların etkisi gün geçtikçe azalmaktadır. Mason localarının en büyüğü Hür Ve Kabul Edilmiş mason locası olan ve halen Beyoğlu da faaliyet gösteren siyasi kimliği olmayan küçük bir merkeze sahiptir. Tarih boyunca baktığımızda birçok dünya siyasi tarihine damga vurmuş olan gizli oluşumları görmekteyiz. Bu gizli oluşumlar kimi zaman bir siyaset sahnesinde kimi zaman ekonomik alanlarda kimi zamanda savaş sahnelerinde karşımıza çıkmaktadır. Bu ve bunun gibi örgüt yapılanmalarının çok güçlü istihbarat ağları vardır. Unutmamak gerekir ki günümüzde nükleer başlıklardan, füzelerden, bombalardan vesaire daha da önemli bir silah var. Bu silah “istihbarat’’tır. İstihbaratı en güçlü olan dünyanın da en güçlüsü olur. İstihbarat, diğer ülkedeki uçan sineklerden bile haberdar ederken, düşman ülkenin silahını kendisine karşı kullanmasını sağlayabilecek bir güçtür.Bu örgütler lobi çalışmaları ile çok güçlü bir yapıya sahiptir. “Walt`a göre İsrail lobisinin etkili olmasının sebebi ise şunlar: Bir şeye çok odaklanmış küçük grupların başarılı olması, iyi finanse edilmesi ve büyük medyanın çoğunun İsrail`i tutması.” Amerika’nın da Türkiye’nin de ve birçok ülkeninde hükümetinin seçiminde MOSSAD’ın parmağı var! İsrail masanın başında otururken, CIA ise o masada İsrail’in hemen sağında oturan ABD. Farmasonların dışında birçok gizli örgüt yapılanması vardır. Farmasonları anlamanın en kolay yollarından birisi bu diğer örgütleri de tanımaktır. Kısaca bu örgütlerden bahsedelim.( wikileaks.org/ )

 

 

4.MASONLAR

 

‘Mason’ kelimesi taş ustası anlamına gelir. Başlangıçta mason loncaları gerçekten masonlardan, yani taş ustalarından oluşmaktaydı fakat daha sonra nedeni bilinmeyen bir şekilde, taş ustası olmayan bir kaç kişi bu loncalara girdi ve bu akımla birlikte oluşan yeni gruba ‘Hür ve kabul edilmiş mason’ (free mason) dendi. Masonluk, başlangıcının resmi olarak 16. yüzyılın sonu ve 17. yüzyılın başlarına dayandığı düşünülen bir çeşit ‘Kardeşlik’ organizasyonudur. Dünyanın birçok ülkesinde beş milyon üyesi bulunmaktadır. Sadece İngiltere, İskoçya ve İrlanda’da 480 bin, Amerika Birleşik Devletleri’nde ise iki milyona yakın üyesi bulunmaktadır. Masonlar için sır ve gizliliğin bir gereği olan sembolizm çok büyük önem taşır. Masonlukta semboller, Masonik ilkeleri daha iyi anlatmak ritüellerin içerdiği aşamaları ve öğütleri belleklere iyice yerleştirmek bunların uzun ömürlü olmalarını sağlamak için kullanılırlar. Masonlukta sır olarak nitelendirilen şeylerin başında Masonik işaretler, sözcükler ve simgelere verilen anlamlar gelir.

 

5.İLLUMİNATİ

 

1776 yılında Almanya’nın Münih kentinde, Adam Weishaupt isimli Kabalacı bir hukuk profesörü ve Baron Von Knigge önderliğinde kurulan gizli bir topluluktur.

Illuminati, ‘Aydınlanmış Olanlar’ anlamına gelmektedir. Topluluğun kuruluş amacı cehaletle, baskıcılıkla ve kilisenin dogmalarıyla mücadele etmekti. Her ne kadar asıl amaç, aydınlanarak dinsel dogmalardan uzak, hür düşünceyi ve Newton’cu pozitif bilimin önünü açmak idiyse de, daha sonraları gizli siyasi amaçları olduğu öne sürüldü. İlluminati dünya siyaset tarihinin belki de zaman içerisinde üzerine en fazla komplo teorisi üretilmiş topluluğu halini almıştır.

Illuminati şebekesinin fikri altyapısını oluşturan Tapınak Şövalyeleri orijinal adıyla “Tampliye Tarikatı” Haçlı seferleri sonrasında*Kudüs’te kuruldu. Bu adı almalarının sebebi ise iddia edildiğine göre*Kudüs*kralının Süleyman mabedinin bulunduğunu ileri sürdükleri bölgeyi koruma görevini kendilerine vermesiymiş. Masonluğun da temel fikriyatını geliştiren Tapınak Şövalyeleri muhtelif adlarla varlığını sürdürmüştür. Bugün bu hareketin en çok tanınan kolu ise Sion Birliği’dir. Illuminati şebekesini oluşturanlar ise hem masonluk hem de Tapınak Şövalyeleri hareketi ile irtibatı olan kişilerdi. Tapınak Şövalyeleri, Mason Biraderler ve Illuminati Şebekesi’nin fikriyatlarını, tören biçimlerini, beyin yıkama metotlarını ve simgelerini bağımsız bir bakış açısıyla inceleyenler bunların hepsinin de aynı kaynaktan beslendikleri ve aynı amaca hizmet ettikleri üzerinde ittifak etmektedirler.

 

6.BOHEMİAN KLÜBÜ

 

1872′de kurulmuş bir örgüttür. ABD’nin batı yakasındaki elitleri bu topluluğun üyesidir. Cumhuriyetçi başkan ve başkan adaylarının tümü bu topluluğun üyesidir. Faaliyetleri son derece gizli olan topluluğun özel vadisine giriş ABD devlet güçleri tarafından engellenmektedir. Merkezdeki çiftlik aynı anda yüzlerce kişinin hafta sonu toplantılarına katılabileceği niteliktedir. ABD’nin hemen her eyaletinde tapınakları vardır. Sembolleri baykuştur. Ritüellerde baykuşa hitap edilir ve bir simge olarak baykuş motifi kullanılır. Bohemian Grove hem çok zengin hem de en kilit noktalardaki elitlerin oluşturduğu daha üst ve çok daha gizli bir seçkin kulübüdür. Bine yakın ABD eliti sürekli olarak hafta sonu California’da veya diğer eyaletlerdeki çiftliklerde toplanıp törenler yapıyorlar ve gizli ritüeller uygulanıyor.( Dünyada ve Türkiye’de Masonluk ve Masonlar Bkz.: İlhami Soysal , Derin Yayınları.2004.; Ironhouse Adam, Bushların Gizli Tarihi. Çeviren: Kemal Okuyan, Ankara: Kim Yayınları, 2002.; Meyssan Thierry. Dehşetengiz Hile: Pentagona Uçak Düşmedi. Çev. : Ayşe Meral. İstanbul; Med-Cezir 2002;Sayın Ümit, Gizli Hükümetler, Gizli Projeler ve Kara Bilim. Bilim ve Ütopya, 5 (45):60-63; Mart 1998;Sayın Ümit, Kıyamet Komplosu, Editör: Atilla Akar. İstanbul: Gentaş 2002. S:187-207 )

 

 

 

 

KISALTMALAR

 

 

A.S. :                     Aleyhisselatü ve’s Selam

 

Bkz. :                     Bakınız

 

Çev. :                    Çeviren

 

Ed. :                       Editör

 

EJD. :                     Encyclopedia Judaica

 

Haz. :                    Hazırlayan

 

İst. :                       İstanbul

 

JE. :                       The Jewish Encyclopedia

 

M.Ö. :                   Milattan Önce

 

M.S. :                    Milattan Sonra

 

S. G. :                   Son Güncelleme

 

YA. :                     Yahudi Ansiklopedisi

 

 

 

 

 

 

 

 

TAVSİYE KİTAP LİSTESİ

 

1-Bülent Tanör-Kurtuluş Kurtuluş

 

2-Osman Bahadır-Osmanlıdan Cumhuriyete

 

3-Işık Kansu-Kan Denizindeki Mercek

 

4-Hikmet Çetinkaya-Tarikat Kampları

 

5-Michel Lequenne- Kristof Kolomb Okyanus Denizi Amirali

 

6-Mustafa Armağan-Kızıl Pençe

 

7-Mustafa Armağan-Gerçek Tarihin Peşinde

 

8-Mustafa Armağan-Bulutları Delen Kartal

 

9-Mustafa Armağan-Tek Parti Devri

 

10-Mustafa Armağan-Kazın Karabekir’in Gözüyle Yakın Tarihimiz

 

11-Mustafa Armağan-Osmanlının Kayıp Atlası

 

12-Mustafa Armağan-Geri Gel Ey Osmanlı

 

13-Adnan Oktay- Tapınakçılar ve Masonlar

 

14-Adnan Oktay-Yahudilik ve Masonluk

 

15-Adnan Oktay-Türkiye İçin Milli Strateji

 

16-Robert J.Allison-Amerikan Devrimi

 

17-P. Coze, R. Thevenin- Kızılderili Tarihi ve Gelenekleri

 

18-Roberto Regalado-Latin Amerika

 

19-Türkkaya Ataöv-Amerikan Başkanları

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynakça

 

 

Yusuf Besalel, “Yetsiat Mitsrayim”, YA, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.S.İstanbul 2002,III/786

 Recep Ertürk-Hayati Tüfekçioğlu, (ed.), 500. Yılında Amerika, Bağlam Yayınları İstanbul, 1994;

Kristof Kolomb, Seyir Defterleri, Keşif Yolculukları Günlüğü, Trc. : Sait Maden Çekirdek Yayınları, İstanbul, 1999

Dünyada ve Türkiye’de Masonluk ve Masonlar Bkz.: İlhami Soysal , Derin Yayınları.2004.

 

Ironhouse Adam, Bushların Gizli Tarihi. Çeviren: Kemal Okuyan, Ankara: Kim Yayınları, 2002.

 

Meyssan Thierry. Dehşetengiz Hile: Pentagona Uçak Düşmedi. Çev. : Ayşe Meral. İstanbul

 

Med-Cezir 2002;Sayın Ümit, Gizli Hükümetler, Gizli Projeler ve Kara Bilim. Bilim ve Ütopya, 5 (45):60-63

 

Mart 1998;Sayın Ümit, Kıyamet Komplosu, Editör: Atilla Akar. İstanbul: Gentaş 2002. S:187-207

 

wikileaks.org

 
Talip Sarıbaş

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol